Eğitim-İş Okuma Grubu “Algernon’a Çiçekler”İ Değerlendirdi
Eğitim- İş Akşehir Temsilciliği Başkanı İbrahim Sarıtaş Algernon’a Çiçekler kitabı ile ilgili şu bilgileri verdi:
Zihinsel ve fiziksel, özel gereksinimi olan bireylere nasıl davranıyoruz? Onlara kucak açıp aramıza alıyor muyuz yoksa dışlıyor muyuz? Ya da ilgilenir gibi görünüp arkalarından dalga mı geçiyoruz? Ağlanacak hâlimize gülüyor muyuz? Bu kitap insanlığımızı sorgulamamızı sağlıyor.
Charlie, zekâ geriliği olan 32 yaşında bir gençtir. İlerlemiş yaşına rağmen hâlâ çocuk kalmıştır. Kendisi gibi gençlerin devam ettiği özel bir okula gitmektedir. Sonra Charlie'nin anne ve babası ayrılır. Amcası ona fırında bir iş bulur. Charlie fırında çalışmaya başlar. Kısa zamanda çevresindeki herkesi çok sever onlara alışır. Charlie fırına gelip gidenlere severek yaklaşır, hep iyilik yapar, aslında onları arkadaşı gibi görür. Fakat bu insanlar Charlie ile hep alay ederler. O bunu fark etmez. Bu arada Charlie bu insanlar gibi zeki olmak ve onlar gibi davranmak ister. Ve kendini bir deneyin içinde bulur. İki profesörün geliştirdiği deney ile beyindeki hasar gören bölge beyinden çıkarılır ameliyat edilip tekrar yerine yerleştirilir. Hatta deney önce bir deney faresi olan Algernon da denenir ve başarı elde edilir. Sonrasında Charlie de ameliyata alınır ve sonuç yine başarılı olur. Charlie artık zeki bir gençtir. Deney faresi Algernon ile arkadaş olur. Sonra Charlie deney faresi ile birlikte hastaneden kaçar. Kitabın devamında sürpriz bir son sizleri bekliyor. Kitabı okurken yüreğiniz kanıyor. Charlie'nin o temiz pırıl pırıl yüreğini çok seveceksiniz. Roman dramatik bir yapıda olmasına rağmen yapılan deney ve tedavi şekli bilimsel. Kurgu bir kitap fakat insanın gerçeğini başarılı bir şekilde yansıtıyor. Dili sade ve akıcı... Ayrıca roman insanın ikiyüzlülüğünü, bencilliğini, vicdansızlığını anlatıyor. Okuduğunuzda Charlie'nin insanlığından çok şey öğreneceksiniz...
Charlie'nin, kitabın başından sonuna kadar olan değişimlerini onunla birlikte yaşamak değişik bir tecrübe. Zorlu, acı verici ve bazen sinir bozucu olduğu kadar umut aşılayabilecek de bir yolculuk tecrübesi. Düşük zekâlı ya da bir dahi olabilirsiniz. Ama bazı insanların anlamsız nefretinin sebebi asla bu nedenler olmuyor. Onlar sadece 'farklı' olandan rahatsızlık duyuyor.
Herkesin karşısındaki kişiyi her şeyden önce sadece insan olarak görmeleri dileğiyle.