Başkan Uzun: Uğur Mumcu'yu Aramızdan Ayrılışının 32 Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz
Başkan Uzun: Uğur Mumcu'yu Aramızdan Ayrılışının 32 Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz
Cumhuriyet Halk Partisi Akşehir İlçe Başkanı Sevim Uzun, Gazeteci Uğur Mumcu’nun katledilişinin 32. Yılı münasebeti nedeniyle bir mesaj yayımladı.
Başkan Uzun mesajında şu ifadelere yer verdi:
Bundan tam otuz iki yıl önce bugün saat 13.26’da Gaziosmanpaşa’da Karlı Sokak’ta Uğur Mumcu’nun arabasının kontağını çevirmesiyle birlikte meydana gelen büyük bir patlamanın sesi Ankara’nın her bir tarafına yayıldı.
Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli gazetecilerinden biri olan Cumhuriyet yazarı Uğur Mumcu patlamada hayatını kaybederken, bu patlamanın yarattığı gölge Türkiye’nin üzerine çöktü. Aradan otuz iki yıl geçtiği halde o gölge kalkmış değil.
Ve geçen süre zarfında bu patlamayla ilgili olarak beliren sorular, ne yazık ki bugün bu terör saldırısı hakkında bildiklerimizden daha çok.
Uğur Mumcu bu suikasta kurban gittiğinde 51 yaşındaydı. Bir köşe yazarı olarak soldaki duruşu ve laik Cumhuriyet’e bağlılığı konusundaki ödünsüz çizgisiyle temayüz etmişti. Köşe yazarlığının sınırları içinde kalmadı, aynı zamanda araştırmacı gazetecilik tarzının Türkiye’de yerleşmesi ve önemsenmesinde öncü bir rol oynadı.
Hukukçu olarak sahip olduğu kuvvetli donanım, sorgulayıcı gazeteciliği ve cesareti ile birleştiğinde Uğur Mumcu’nun tarzı ortaya çıkıyordu. Üretkenliği en önemli hasletlerinden biriydi. Araştırmaya dayalı çalışmaları, köşe yazılarını esas alan tematik kitapları, tiyatro uyarlamaları ve aldığı ödüller oldukça uzun bir liste tutuyor.
Meslek hayatını büyük ölçüde karanlık ilişkileri gün ışığına çıkartmaya vakfeden bu büyük gazetecinin ölümü, aldığı bütün tehditlere rağmen neden etkili bir şekilde korunmadığı başta olmak üzere pek çok soru işaretiyle örtülüdür. Bu sorular daha ilk gün suikast mahallindeki delillerin devlet büyüklerinin geleceği gerekçesiyle süpürülmesiyle artarak devam etmiştir. Ve gariplikler bir türlü bitmemiştir.
Düşündürücü olan durum, bütün bu yargı süreçlerinden geçilmesine karşılık Türk kamuoyunun Uğur Mumcu cinayetinin aydınlatıldığı, gerçeklerin gün ışığına çıktığı hususunda ikna olmamasıdır. Kamuoyunda başta Uğur Mumcu dosyası olmak üzere bu cinayetlerin büyük ölçüde hâlâ karanlıkta kaldığı kanaati son derece güçlüdür.
Uğur Mumcu ve onunla aynı kader çizgisini paylaşan Abdi İpekçi, Çetin Emeç ve Prof. Ahmet Taner Kışlalı’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci ve yazarın uğradıkları suikastlar dizisi Türkiye’nin tarihinin karanlık bir kesitini gösteriyor. Bugün hepsinin fotoğrafları Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Cağaloğlu’ndaki Basın Müzesi’nin bir salonunda “Öldürülen Gazeteciler Galerisi”nde asılıdır. Galeride tam 67 gazetecinin fotoğrafı yer alıyor.
Uğur Mumcu'yu aramızdan ayrılışının 32 yılında saygı ve minnetle anıyoruz. O örnek bir gazeteciydi Gerçekleri gün yüzüne çıkaran araştırmacı ve daima doğruları yazan usta gazeteciydi, eğer o yaşasaydı günümüzde yaşananları düşünüp değerlendirirken her zaman acaba neler yazardı ve bu gelişmeleri nasıl değerlendirirdi diye düşünmekten de edemiyoruz. Çünkü Uğur Mumcu yazıları kitapları ve öngörüleri ile bugün de önümüzü aydınlatıyor ve bizlere ışık tutuyor. Bir kez daha Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok katledilen gazeteci ve aydınlarımızın anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.