Gelecek Partisi Akşehir İlçe Başkanı Köle: Ben Gazi Torunuyum

Anma-Kutlama 28.10.2024 - 23:03, Güncelleme: 28.10.2024 - 23:12 4670 kez okundu.
 

Gelecek Partisi Akşehir İlçe Başkanı Köle: Ben Gazi Torunuyum

Gelecek Partisi Akşehir İlçe Başkanı Fatih Köle, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle bir kutlama mesajı yayımladı. Başkan Köle gazi torunu olduğunu belirterek terörist başının mecliste konuşması ile ilgili yapılan spekülasyonları sert dille eleştirdi.
Başkan Fatih Köle mesajında şu ifadelere yer verdi: Bir delikanlı vardı bu diyarlarda istila edilmiş bir imparatorluğun Akşehir ilçesinde doğup delikanlı olmuştu o sıkıntılı dönemlerde bin bir sıkıntılar içinde askerlik çağına gelmişti. Dört beş, yıl önce askere gönderdiği abisi hala dönmemiş iken oda şimdi bu kutsal görevi yapmaya gidiyordu. Adı Şükrü idi. Anacığı, babacığı ve kardeşleri ile birlikte kıt kanaat yarı aç yarı tok geçinmeye çalışıyorlardı. Anasının yaktığı kına ile asker ocağına gidiyordu. Anacığının babacığının ellerini öpüp kardeşlerini bağrına basarak yollara düştü. Anacığı önce yolladığı oğlu daha dönmemiş iken sarı oğlunu da gönderdiği için alabildiğine gururlu, bir taraftan da hüznün doruklarını yaşıyordu. Şükrü Osmanlı'da asker olmuştu olmasına da bakalım şehitlik mi nasip olurdu gazilik mi? Ya nasip vatan için can feda diyerek askerliğe adım attı. Bu arada büyük önderimiz Mustafa Kemal ve arkadaşları,  yedi düvel düşmanları bu vatanı kurtarmak için çalışmalara başlamıştı. Kongreler yaparak düşmana baskınlar yaparak ülkeyi savunmaya başlamışlardı. İşte bu çatışmalardan birinde bizim delikanlı Şükrü de bir şarapnel parçasının koluna girmesi ile yaralanmış revirde tedavi sırası beklerken diğer yaralı arkadaşlarının narkozsuz tabiri caizse doktor Albayın şarapnel ve mermileri oyarak çıkardığını görünce acı çekme korkusundan mıdır bilmem ama albayın ‘gel oğlum seninkini de çıkaralım’ demesi üzerine yok komutanım ucundaydı ben asıldım çıkardım deyivermişti ve ömrünün sonuna kadar vücudunun her yerini dolaşmıştı o şarapnel. O günlerde bırak ilacı yiyecek bile bulamıyorlardı. Atların dışkılarından arpa seçip yemelerini mi dersiniz, otları yemeklerini mi dersiniz, yoksa italyanlara esir düşüp yıllardan beri görmediği abisini bir başkasının yardımıyla karşılaşmasını, birbirlerini tanımayarak ananın adı ne babanın adı ne diye sorarak gözyaşları içinde kucaklaşmalarını yıllar sonra bile anlatırken gözyaşlarını tutamayan, onlarca yıl sonra terhis olunca dönüp baba ocağına gitmeden sabahçı kahvesinde babalarının vefat haberini alıp evlerine gittiklerini, kapıyı çalınca analarının kapıyı açmasına rağmen ilk etapta tanımayan analarının sonra oğullarım diyerek gözyaşları içinde sarılmasını anlatırken onunla birlikte benimde gözlerimden yaşlar akardı. Şimdide bu yazıyı yazarken gözümden yaşlar iniyor. Sözün bittiği yere gelirsek Şükrü’nün damarlarından akan kan tüm gazilerimizin akan kanları. Bu vatan için canını feda eden şehitlerimizin kanları, anaların babaların gözünden akan yaşlar varken bir bebek katili terörist başı mecliste konuşacakmış ta terör bitecekmiş. Bunu düşünen aklından geçiren aklı evveller şehit torunlarının buna göz yumacağını mı düşünüyorsunuz? Sizlere şaşarım! Ben kim miyim? İstiklal Savaşı Gazisi Şükrünün torunuyum! Tüm halkımızın bayramı kutlu olsun. Bire gafiller; bu vatan 5 kuruşa kazanılmadı ki 3 kuruşluk bir iti mecliste konuşturalım.
Gelecek Partisi Akşehir İlçe Başkanı Fatih Köle, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle bir kutlama mesajı yayımladı. Başkan Köle gazi torunu olduğunu belirterek terörist başının mecliste konuşması ile ilgili yapılan spekülasyonları sert dille eleştirdi.

Başkan Fatih Köle mesajında şu ifadelere yer verdi:

Bir delikanlı vardı bu diyarlarda istila edilmiş bir imparatorluğun Akşehir ilçesinde doğup delikanlı olmuştu o sıkıntılı dönemlerde bin bir sıkıntılar içinde askerlik çağına gelmişti. Dört beş, yıl önce askere gönderdiği abisi hala dönmemiş iken oda şimdi bu kutsal görevi yapmaya gidiyordu. Adı Şükrü idi. Anacığı, babacığı ve kardeşleri ile birlikte kıt kanaat yarı aç yarı tok geçinmeye çalışıyorlardı. Anasının yaktığı kına ile asker ocağına gidiyordu. Anacığının babacığının ellerini öpüp kardeşlerini bağrına basarak yollara düştü. Anacığı önce yolladığı oğlu daha dönmemiş iken sarı oğlunu da gönderdiği için alabildiğine gururlu, bir taraftan da hüznün doruklarını yaşıyordu.

Şükrü Osmanlı'da asker olmuştu olmasına da bakalım şehitlik mi nasip olurdu gazilik mi? Ya nasip vatan için can feda diyerek askerliğe adım attı.

Bu arada büyük önderimiz Mustafa Kemal ve arkadaşları,  yedi düvel düşmanları bu vatanı kurtarmak için çalışmalara başlamıştı. Kongreler yaparak düşmana baskınlar yaparak ülkeyi savunmaya başlamışlardı. İşte bu çatışmalardan birinde bizim delikanlı Şükrü de bir şarapnel parçasının koluna girmesi ile yaralanmış revirde tedavi sırası beklerken diğer yaralı arkadaşlarının narkozsuz tabiri caizse doktor Albayın şarapnel ve mermileri oyarak çıkardığını görünce acı çekme korkusundan mıdır bilmem ama albayın ‘gel oğlum seninkini de çıkaralım’ demesi üzerine yok komutanım ucundaydı ben asıldım çıkardım deyivermişti ve ömrünün sonuna kadar vücudunun her yerini dolaşmıştı o şarapnel. O günlerde bırak ilacı yiyecek bile bulamıyorlardı. Atların dışkılarından arpa seçip yemelerini mi dersiniz, otları yemeklerini mi dersiniz, yoksa italyanlara esir düşüp yıllardan beri görmediği abisini bir başkasının yardımıyla karşılaşmasını, birbirlerini tanımayarak ananın adı ne babanın adı ne diye sorarak gözyaşları içinde kucaklaşmalarını yıllar sonra bile anlatırken gözyaşlarını tutamayan, onlarca yıl sonra terhis olunca dönüp baba ocağına gitmeden sabahçı kahvesinde babalarının vefat haberini alıp evlerine gittiklerini, kapıyı çalınca analarının kapıyı açmasına rağmen ilk etapta tanımayan analarının sonra oğullarım diyerek gözyaşları içinde sarılmasını anlatırken onunla birlikte benimde gözlerimden yaşlar akardı. Şimdide bu yazıyı yazarken gözümden yaşlar iniyor.

Sözün bittiği yere gelirsek Şükrü’nün damarlarından akan kan tüm gazilerimizin akan kanları. Bu vatan için canını feda eden şehitlerimizin kanları, anaların babaların gözünden akan yaşlar varken bir bebek katili terörist başı mecliste konuşacakmış ta terör bitecekmiş. Bunu düşünen aklından geçiren aklı evveller şehit torunlarının buna göz yumacağını mı düşünüyorsunuz? Sizlere şaşarım!

Ben kim miyim? İstiklal Savaşı Gazisi Şükrünün torunuyum!

Tüm halkımızın bayramı kutlu olsun. Bire gafiller; bu vatan 5 kuruşa kazanılmadı ki 3 kuruşluk bir iti mecliste konuşturalım.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberpoligon.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.