Eskiden cami mahyalarına "ORUÇLUYA SAYGI" yazardı. Şimdilerde bir öfke, kin ve inat hissettirecek biçimde, nispet edercesine, küstahça "oruçludan saygı" beklemek öncelik olmuş.
Oruçlu elbet saygı duyar, Allah için tutuyor, Mümin olduğu için...
Lâkin bizi millet yapan en önemli unsurlardan biri "duygu" varlığımızdır. Duygusuzluk, düşüncesizliği doğuruyor... Bencilliğe, ham ve kabalığa, nobranlığa doğru kayarken insanlar daha modern olduklarını sanıyorlar.
Mazide yaşamayı sevmem; lâkin...
Eskilerden dinlerdik; Ramazan'da Ermeni, Süryani, Rum komşularımız ve çocukları Ramazan boyunca Müslüman komşularına ve inançlarına hürmeten aşikâr yemez, içmezlermiş.
Saygı ve diğergamlık... Aynı dinden olmanız gerekmiyor...
Lâkin geldiğimiz nokta; dindaşlarımız(!) oruçlunun karşısında ağzının suyu aka aka bir şeyler yiyip içmekte beis görmüyor..
Dilimiz bozulunca bozulduk, dinlediğimiz musiki bozulunca bozulduk, kullandığımız eşyalar ve imkânlar değişince, zenginleşince bozulduk...
Terbiye, töre, özveri, tevazu kalktı... Farklı inanç ve düşünceden, bir rahatsızlıktan vb nedenlerden dolayı komşularımızdan, içimizden oruç tutmayanlar olacaktır ve bu bizi ilgilendirmez.
Oruç tutmaması değil oruçluya saygı göstermemesi bu toprakların toplum irfanına ve ahlâkına sığmaz.
Evet herkes herkese saygı duyacak; lâkin evvela oruç tutmayan tutana...
Oruçluya saygı göstermeyen iyi insan değildir!