18 Mart 1915 Çanakkale deniz Savaşı iki taraf içinde etkili olmuştur. Bu savaşı sonuçlarıyla anlatacağız.
Çanakkale’de Zafer, 1. Dünya Savaşındaki Acı Yenilgi ve İstanbul’un İşgali!
18 Mart 1915 Sabahı 08.00’de başlayan deniz savaşı 8 saat sürdü.
Çağın en güçlü gemilerine sahip İtilaf Devletleri donanması boğazda hiç beklemediği muazzam bir direnişle karşılaştı ve önemli gemilerini kaybetti. Düşman deniz savaşında büyük askeri kayıplar verdi.
Türk tarafında ise bir cephaneliğin patlamasıyla 100’e yakın askerimiz şehit oldu.
Asıl kayıplarımızı aynı yıl 25 Nisan’da başlayıp Aralık ayı ortasına kadar süren kara savaşlarında verdik.
- 55 bin 177 Şehit
- 100 bin 177 yaralı
- 10 bin kayıp
- 21 bin 498 hastalıktan ölen
- 64 bin hava değişimi ile cephe gerisine gönderilen
Görüldüğü gibi şehit sayımızın 55 bin 177 olmasına karşılık diğer nedenlerle toplam kaybımız 251 bin 359 olmuştu.
Çanakkale’de Osmanlı Ordusu bu kayıpları verirken düşmanın toplam kaybı ise 265 bine ulaşmıştı.
Türk Askeri Çanakkale’de tarihin akışını değiştiren kahramanlık destanını yazıp ‘Çanakkale Geçilmez’ dedirtirken, aynı itilaf devletleri donanması 3 yıl sonra 1918’in Kasım ayında 167 gemi ile ve tek kurşun atmadan Çanakkale’yi geçip İstanbul’u işgal etti.
Çünkü itilaf devletleri arasında yer aşan Osmanlı İmparatorluğu 1. Dünya Savaşı cephelerinde kaybetmiş, saray düşmana teslim olmuştu.
O işgal günlerinde Kartal İstimbotu ile Haydarpaşa’dan Pera’ya doğru giden Mustafa Kemal Paşa, Dolmabahçe Sarayı önlerinde demirleyen düşman donanmasına bakarak “Geldikleri gibi giderlere diyordu.
Gerçek Türk Ordusu, Gazi Mustafa Kemal Paşa komutasında silkinip, Balkan ve 1. Dünya Savaşı ile başına geçirilen çuvalı çıkarmayı başardı.
İstiklal Savaşı’nın taçlandığı 30 Ağustos 1922’deki Büyük Zafer ile milletimizi bağımsızlığa kavuşturdu. Bu zaferle Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına ne kadar sevgi, saygı, minnet duysak azdır (1)
Şanlı Destan: Çanakkale Geçilmez!
Çanakkale Savaşları iki safhaya ayrılabilir. Birinci Bölüm: 18 Mart 1915 günü Çanakkale Boğazı’nda yaşanan ve Türk Ordusu’nun zaferiyle sonuçlanan deniz savaşıdır. Bu zaferin önde gelen kahramanları; Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Cevat (Çobanlı) Paşa ile onun emrindeki topçu bataryalarının yanı sıra Nusrat, Selanik, İntibah ve Samsun isimli mayın gemileridir.
18 Mart’ta büyük bir yenilgiye uğrayan itilaf devletleri, 25 Nisan1915’te bu kez Gelibolu Yarımadası’nı ele geçirmek için kara harekatına giriştiler. Böylece Çanakkale Savaşı’nın ikinci safhası başladı.
Yakup Kadri’nin anlattığı gibi itilaf devletlerinin en şanssızlığı karşılarında 19. Tümen Komutanı olarak Mustafa Kemal’in bulunmasıydı. Bir İngiliz tarihçisi bunu şöyle değerlendirmişti:
Tek bir tümen komutanının bu savaşta kazandığı başarıları sadece bir savaşın gidişi üzerinde değil, bütün bir savaşın geleceği ve hatta bir milletin kaderi üzerinde bu derece etki bırakması tarihte eşi çok az görülmüş bir olaydır.
Gelibolu Yarımadası’ndaki savaşlar 19 Aralık 1915’e kadar devam etti. Çanakkale kara savaşları da İtilaf devletlerinin tarihi bir yenilgisiyle sonuçlandı.
İngiliz Yazar Alan Moorhead, Gelibolu şunları yazacaktı: O genç ve dahi Türk Şefinin (Mustafa Kemal) o savaşta orada bulunması müttefikler bakımından talihin en acı darbelerinden birisidir. (2)
Çanakkale
Çanakkale zaferi, hamasetle değil, Mustafa Kemal’in analitik zekasıyla, entelektüel birikimiyle kazanıldı.
İngiliz denizaltısı E11 Marmara’ya geçti. Cepheye asker ve mühimmat taşıyan gemilerimizi avlamaya başladı. 96 gün içinde 94 gemimizi batırdı.
İşte o Halep Vapuru… Tarihin akışını değiştiren Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal’i Tekirdağ’dan Çanakkale’ye getiren vapurdu!
Halep Vapuru, Mustafa Kemal’i taşırken vurulup batsaydı, ne Çanakkale Savaşı, ne Kurtuluş Savaşı kazanılır, ne de Türkiye Cumhuriyeti var olurdu. (3)
Çanakkale Zaferi: Cumhuriyetin Önsözü
Çanakkale Zaferi; Milli Mücadele’nin ve Cumhuriyetin önsözüdür.
Mustafa Kemal; Çanakkale’de Milli Mücadele’nin çekirdek kadrosunu oluşturur.
Çanakkale; Mustafa Kemal’in tarih sahnesine ve Türk Milleti’nin huzuruna çıktığı devler savaşıdır.
Türk Milleti; Çanakkale’de Anafartalar kahramanı ile tanışır.
Bu açıdan Mustafa Kemal’in doğum yeri Çanakkale’de Kemal yeridir.
Kemal Yeri; Mustafa Kemal’in savaşın başında gözetleme yerine verilen isimdir.
Çanakkale zaferle sonuçlanmasaydı; Milli Mücadele yolculuğu başlatılamaz, Türk İstiklal Savaşı yapılamazdı.
18 Mart 1915’te Çanakkale Boğazı Geçilemedi
İngiliz ve Fransızlardan oluşan işgal donanması, 18 Mart 1915 günü savaş gücünün neredeyse üçte birini kaybeder.
Üç büyük savaş gemisi, iki muhrip ve yedi mayın tarama gemisi batırılır.
800 kişilik kayıp verirler.
Türk tarafının kaybı ise 26 şehit, 53 yaralıdır.
200 yıldır yenilmeyen Büyük Britanya İmparatorluğu için bu yenilgi büyük bir travmaydı. (olağan üstü olaydı)
Nusret Mayın gemisi, savaş gemilerinin manevra yaptıkları Erenköy Koyu’nun tam burnu yönünde 778 mart 1915 gecesi sabah saat 03.20’de 26 mayın döşedi (yerleştirdi).
Bu mayınlara çarpan son 200 yılın yenilmez İngiliz Donanması, daha ilk günde donanmasının üçte birini kaybetti.
Bu başarısından dolayı Nusret Mayın Gemisi 18 Mart’ın gerçek kahramanıdır.
Türk topçusunun başarısı da kayda değer.
18 mart Zaferi, Türklerin uzun zamandır kazandığı ilk zaferdi.
İşgal Devletlerinin Hatası
İngiliz Deniz Bakanı Churchill’in ve İngiliz liderlerinin Çanakkale Boğazı’nı sadece donanmayla geçme girişimleri savaş tarihi açısından stratejik bir hatadır.
İki tarafı, aynı ülke tarafından korunan bir boğazı geçmek ancak müşterek harekatla ( kara savaşlarıyla da) mümkündür.
İtilaf kuvvetlerinin kara ordusunu kullanmamaları ve Türklerin gücünü küçümsemeleri stratejik bir yanılgıdır.
İngiliz tarihi bu yenilgiyi bir kara leke olarak kabul eder.
Boğazı sadece donanmayla geçemeyeceklerini anlarlar ve kara harekatı hazırlıklarına başlarlar.
Alman Ordu Komutanının Savunma Planı Bir Tuzaktı
Çanakkale Cephesinde 26 Mart 1915’e kadar emir-komuta Türk Komutanların elindeydi.
Türk komutanları tarafından hazırlanan savunma planında kıyıların kuvvetli tutulması esas alınmıştı. Böylece düşmanın henüz denizde iken karşılanması ve karaya çıkması engellenecekti.
Çanakkale Cephesi’nden sorumlu 5. Ordu Komutanı Alman General Liman Von Sanders, Türk Komutanların hazırladıkları savunma planının değiştirir.
Tam tersi savunma planının Enver Paşa’ya teklif eder, planı Enver Paşa onaylar.
Alman Komutanın planı, kıyı hattını zayıf tutmak, geride takviyeler bulundurmak ve düşmanın kıyıya çıkış yerine göre saldırıya geçmek esasına dayanır.
Türk komutanların planı ile çelişen bu savunma sistemi, düşmanın kıyıya çıkmasına adeta izin veya fırsat veriyordu.
Savunma bölge önceliği konusunda da Türk Komutanları ile Sanders arasında ayrılık vardı.
Mustafa Kemal ve diğer Türk Komutanları birinci derecede savunma önceliğini Gelibolu Yarımadası’na vermişlerdi. Alma Ordu Komutanı, düşman çıkarmasının Gelibolu Yarımadası’na yapılacağını kabul etmiyordu.
Alman Ordu Komutanının savunma planına Türk Komutanlar şiddetle itiraz ederler. Komutanlar Enver Paşa’ya mesajlar göndererek bu planın felakete yol açacağını bildirirler.
Ancak Enver Paşa bu feryatları dinlemez. Alman hayranlığı ağır basar ve Alman ordu komutanının hatalarla dolu planı uygulanır.
Savunma planının uygulanmasında en büyük sorumluluğun Başkomutan Vekili Enver Paşa’da olduğunu belirtmek gerek. Ayrıca o dönemde Genel Kurmay başkanı, Genel Kurmay ikinci Başkanı, kritik şubeler olan Harekat Şube Müdürü, İstihbarat Şube Müdürü, Ulaştırma Şube Müdürü Almandı. İşin özeti tam Alman etkisi vardı…
Sonuçta Çanakkale’de kıyı bölgesi kuvvetli olarak savunulmadığı için ve böylece düşmanın karaya çıkmasına izin verildiği için 260 gün (8,5 ay) boyunca düşmanı denize dökmek mümkün olmamış ve Türk kanı oluk oluk akmıştı.
Savaşlarda Alman Komutanların hatalı kararları da Türk kayıplarının artmasında önemli bir etkisi olmuştur.
Eğer Türk Komutanların savunma planları uygulansaydı, savaş çok daha kısa sürede zaferle sonuçlanacak ve Türk Ordusu çok daha az kayıp verecekti.
Çanakkale’de Mustafa Kemal
Mustafa Kemal; Yarbay ve Albay olarak 9 ay 13 gün Gelibolu savaş alanında kaldı. 34 yaşındadır. Stratejik bir komuta makamında değildir. Ancak o makamda bulunanlar adına kararlar verdi ve başarılarıyla stratejik sonuçlar elde etti.
Mustafa Kemal, Çanakkale Savaşları’nda 4 kez Osmanlı’nın başkenti İstanbul’u, padişahı ve payitahtı (saltanatı) kurtardı.
Birinci kurtarışı: 25 Nisan 1915’tedir. Bu saldırıda savaş tarihine geçen şu emri verir: ‘ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum’
İkinci kurtarışı: Anafartalar Grup Komutanı olarak 9 Ağustos 1915’te İngiliz ve Anzaklara karşı taarruzdur.
Üçüncü kurtarışı: 10 Ağustos 1915 günüdür. Conkbayırı’nda İngiliz kuvvetlerine karşı yaptırdığı süngü hücumudur.
Dördüncü kurtarışı: 21 Ağustos 1915’te ikinci Anafartalar taarruzudur.
Dipnot:
- Uğur Dündar, Sözcü Gazetesi, 19 Mart 2025
- Uğur Dündar, Sözcü Gazetesi, 18 Mart 2025
- Yılmaz Özdil, Sözcü Gazetesi, 18 Mart 2025
- Naim Babüroğlu, Çanakkale Zaferi: Cumhuriyetin Önsözü, Sözcü Gazetesi, 18 Mart 2025