Metin UYGUN
Köşe Yazarı
Metin UYGUN
 

Türk Milliyetçiliğinin Önemli Bir Yorumcusu Prof. Dr. Erol Güngör

Hayatı Erol Güngör, Türk İslam kültürü, İslam medeniyeti, milliyetçilik, tarih gibi konularda düşünen, önemli, orijinal fikirler ortaya koyan bir şahsiyettir. Türk sosyoloji mektebinin önemli bir halkasıdır. Genç denebilecek bir yaşta vefat etmesine rağmen telif, tercüme, makale, deneme, ansiklopedi maddesi şeklinde birçok yayın ortaya koymuştur. Sosyal Psikoloji dalında Türkiye’nin önde gelen akademisyenlerinden olan Erol Güngör 1938 yılında Kırşehir’de dünyaya geldi. Babası Hacıhafızoğullarından Abdullah Sabri Bey, annesi Zeliha Gülsen Hanım'dır. Güngör, ilk ve orta öğrenimini Kırşehir'de tamamladı. Ortaokul sıralarında eski yazıyı öğrendi, lise yıllarında Arapça dersleri aldı. Bu dönemde İslam-Türk kültür tarihinin ana eserlerini okumaya başladı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde bir süre okuduktan sonra Mümtaz Turhan'ın teşvikiyle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ne geçti. Burada Felsefe Bölümü'nü bitirdi. Erol Güngör 1957'de öğrenciliği sırasında kendi fakültesinde memurluğa başladı. Bu yıllarda Fransızca yanında İngilizce de öğrendi. 1961'de Edebiyat Fakültesi'nden mezun olunca Tecrübî Psikoloji Kürsüsü'ne asistan tayin edildi. Asistanlığı sırasında Türkiye'de yeni bir ilim dalı olan sosyal psikolojiye yöneldi. Akademik çalışmalarının yanı sıra dergi ve gazetelerde de yazı yazmaya devam etti. 1965 senesinde Mümtaz Turhan'ın yönetiminde hazırladığı Kelâmî Yapılarda Estetik Organizasyon isimli teziyle doktor unvanını aldı. 1968 senesinde Tecrübî Psikoloji Kürsüsü'nde sosyal psikoloji derslerini yürütmeye başladı. Şahıslararası İhtilâfların Çözümünde Lisanın Rolü ismini taşıyan teziyle 1970 yılında doçent oldu. Üniversitede verdiği dersler ve ilmi yayınlarıyla Türkiye'de sosyal psikoloji dalını önemli bir alan haline getiren Güngör Başbakanlık Planlama Teşkilâtı'nda, Millî Eğitim Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı'nın çeşitli komisyonlarında görev aldı. 1978 senesinde, genel değerler sistemiyle ahlaki değerler arasındaki ilişkileri sosyopsikolojik açıdan incelediği Değerler Psikolojisi Üzerinde Araştırmalar başlıklı takdim teziyle sosyal psikoloji profesörü oldu.  1982 senesinde Selçuk Üniversitesi'ne rektör tayin edildi. Bu görevi sırasında 24 Nisan 1983 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybetti.  Türk Sosyoloji Mektebinin Önemli Bir Halkasıdır XX. yüzyılın ikinci yarısında İslâm’ı ve milliyetçiliği yeniden ele alıp değerlendirenler arasında önemli bir yeri bulunan Erol Güngör, bir tarafıyla Ziya Gökalp ve Mehmet İzzet’le başlayıp Mümtaz Turhan’la devam eden Türk sosyoloji mektebinin önemli bir halkasını teşkil ederken diğer taraftan İslâm’ın ve milliyetçiliğin ilgiyle takip edilen bir yorumcusu olmuştur. Din, kültür, medeniyet, milliyet gibi birçok düşünür ve yazarın parça parça ele aldığı konulara Güngör sistematik, kategorik, hatta didaktik bir yön vermiştir. Erol Güngör eserlerinde nakillerden çok birinci kaynaklara, tercümesi yapılmış eserlerde bile orijinal metinlere başvurmuştur. Yazılarının ikna edici oluşunun sebeplerinin başında, ele aldığı her konuda metot olarak önce o fikri veya insanı anlamak, öncekilerle veya başka fikirlerle kıyaslamak daha sonra da tahlil ve terkip etmek gibi açık ve güvenilir bir yol tutması gelir. Kendisinin taraftarı olduğu dünya görüşünün mensuplarını da eleştirmesi inandırıcılığını destekler. Erol Güngör düşüncesinde “milliyetçilik” kavramı önemli bir yere sahiptir Erol Güngör; milliyetçiliği bir halkçılık meselesi olarak ele alır ve milli kültürün modern imkanlarla geliştirilmesi olarak tarif eder. Ona göre milliyetçilik kavramı halk içinde yaşamakta olan temel kültür unsurlarına dayanmalıdır. Demokrasi ve sosyal adalet milliyetçiliğin ayrılmaz birer parçasıdır. Yine ona göre “Milliyetçilik”; milli kültürü bizzat bir medeniyet kaynağı haline getirmek ve cemiyeti soysuz değişmelerin açık pazar yeri halinden kurtarma hareketi ve bir medeniyet davasıdır.  Erol Güngör tarih konusunda da kafa yormuş bir münevverdir. O Türk tarihini devamlılık esasına göre ele alır. Erol Güngör’e göre Türk milletini anlamanın yolu Osmanlı Devleti’ni anlamaktan geçer. Tarih öğretimindeki prensip eski çağlardan bugüne gelmek değil, bugünden eski çağlara gitmektir; yani okutulan şey mutlaka bizim yaşadığımız hayatla, bugünkü problemlerimizle irtibatlı hale getirilmelidir. Tarih meselesinde yapılacak iş sübjektifin yerine objektifi hakim kılmak değil; sübjektif yorumların bir kısmına imkan verip bir kısmını engellemeyi kaldırmak olmalıdır. Erol Güngör, “İslâm Düşüncesi” çerçevesinde de düşüncelerini ortaya koymuş bir düşünürdür. “İslâm Düşüncesi” terkibini; “İslâm dünyasındaki düşünce” veya “Müslümanların düşüncesi” şeklinde anlamak gerektiğini ifade eden Erol Güngör; Gazzâlî’den sonra İslâm Dünyası’nda fikrî bir tembellik hakim olduğuna dair görüşlere katılmaz. Erol Güngör’e göre; Müslümanları bugün en çok düşündürmesi gereken şey on birinci yüzyıla bağlanmak değil bugüne ayak uydurmaktır.  İslâm düşüncesinin gelişmesi her şeyden önce İslâm dünyasına kaybolan benliğini kazandıracaktır.  Dünyayı başkalarının gözlüğüyle görmekten kurtarmanın yolu bundan sonraki gelişmeler için sağlam bir zemin hazırlanılmasına bağlıdır.  Münevver olmak, aydın olmak üzerinde de düşünen, kafa yoran Erol Güngör, aydın olmayı bir çeşit meslek gibi görür, meslek olarak değerlendirir. Güngör’e göre her mesleğin nasıl kendine göre kaideleri, mükemmellik ölçüleri, namus ve haysiyeti varsa aydın olmanın yani münevverliğin de meslek nizamı ve ahlakı vardır. Herhangi bir mesleğe ait bir ustanın yapacağı yanlış, yanlış yaptığı yerle sınırlıdır. Ama bir yazarın, bir münevverin zihinleri yanlış yola sevk etmesinin vereceği zararın hesabı yapılamaz. Aydınlar tek bir aileye değil bütün insanlara hitab eden kimselerdir. Erol Güngör, meslekler arasında bir sosyal sorumluluk sıralaması yapılacak olursa aydınları baş taraflarda bir yere koymak gerektiğini ifade eder. Erol Güngör kitap, makale, deneme, ansiklopedi maddesi ve tercüme şeklinde yayınlanan birçok eser vermiştir. Biz bunlardan sadece telif ve tercüme eserleri hakkında bilgi vermeye çalışacağız.  A) Telif Eserleri.  “Türkiye’de Misyoner Faaliyetleri, Türk Kültürü ve  Milliyetçilik,  Kültür Değişmesi ve Milliyetçilik,   İslâm’ın Bugünkü Meseleleri,  İslâm Tasavvufunun Meseleleri,   Dünden Bugünden Tarih-Kültür-Milliyetçilik,  Tarihte Türkler,  Sosyal Meseleler ve Aydınlar,   Değerler Psikolojisi, Ahlâk Psikolojisi ve Sosyal Ahlâk” isimli çalışmalarıdır. B) Tercüme eserleri “Sosyal Psikoloji, Nazariye ve Problemler, İktisadî Gelişmenin Merhaleleri, Yirminci Asrın Manası, Sanayileşmenin Kültür Temelleri, Sınıf Mücadelesi, Batı Düşüncesindeki Büyük Değişme, Dünyayı Değiştiren Kitaplar” isimli eserleridir. Kendisini rahmetle anıyoruz. Kaynaklar: 1- Selçuk.edu.tr, 2- Şeyma GÜNGÖR, TDV İslam Ansiklopedisi, Erol Güngör Maddesi, 3- islamdüşünceatlası.org, 4- Erol Güngör, Sosyal Meseleler ve Aydınlar. 5- http://www.youtube.com/@metinuygun713
Ekleme Tarihi: 25 Eylül 2024 - Çarşamba
Metin UYGUN

Türk Milliyetçiliğinin Önemli Bir Yorumcusu Prof. Dr. Erol Güngör

Hayatı

Erol Güngör, Türk İslam kültürü, İslam medeniyeti, milliyetçilik, tarih gibi konularda düşünen, önemli, orijinal fikirler ortaya koyan bir şahsiyettir. Türk sosyoloji mektebinin önemli bir halkasıdır.

Genç denebilecek bir yaşta vefat etmesine rağmen telif, tercüme, makale, deneme, ansiklopedi maddesi şeklinde birçok yayın ortaya koymuştur.

Sosyal Psikoloji dalında Türkiye’nin önde gelen akademisyenlerinden olan Erol Güngör 1938 yılında Kırşehir’de dünyaya geldi. Babası Hacıhafızoğullarından Abdullah Sabri Bey, annesi Zeliha Gülsen Hanım'dır.

Güngör, ilk ve orta öğrenimini Kırşehir'de tamamladı. Ortaokul sıralarında eski yazıyı öğrendi, lise yıllarında Arapça dersleri aldı. Bu dönemde İslam-Türk kültür tarihinin ana eserlerini okumaya başladı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde bir süre okuduktan sonra Mümtaz Turhan'ın teşvikiyle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ne geçti. Burada Felsefe Bölümü'nü bitirdi.

Erol Güngör 1957'de öğrenciliği sırasında kendi fakültesinde memurluğa başladı. Bu yıllarda Fransızca yanında İngilizce de öğrendi. 1961'de Edebiyat Fakültesi'nden mezun olunca Tecrübî Psikoloji Kürsüsü'ne asistan tayin edildi. Asistanlığı sırasında Türkiye'de yeni bir ilim dalı olan sosyal psikolojiye yöneldi.

Akademik çalışmalarının yanı sıra dergi ve gazetelerde de yazı yazmaya devam etti.

1965 senesinde Mümtaz Turhan'ın yönetiminde hazırladığı Kelâmî Yapılarda Estetik Organizasyon isimli teziyle doktor unvanını aldı.

1968 senesinde Tecrübî Psikoloji Kürsüsü'nde sosyal psikoloji derslerini yürütmeye başladı.

Şahıslararası İhtilâfların Çözümünde Lisanın Rolü ismini taşıyan teziyle 1970 yılında doçent oldu.

Üniversitede verdiği dersler ve ilmi yayınlarıyla Türkiye'de sosyal psikoloji dalını önemli bir alan haline getiren Güngör Başbakanlık Planlama Teşkilâtı'nda, Millî Eğitim Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı'nın çeşitli komisyonlarında görev aldı.

1978 senesinde, genel değerler sistemiyle ahlaki değerler arasındaki ilişkileri sosyopsikolojik açıdan incelediği Değerler Psikolojisi Üzerinde Araştırmalar başlıklı takdim teziyle sosyal psikoloji profesörü oldu. 

1982 senesinde Selçuk Üniversitesi'ne rektör tayin edildi. Bu görevi sırasında 24 Nisan 1983 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybetti. 

Türk Sosyoloji Mektebinin Önemli Bir Halkasıdır

XX. yüzyılın ikinci yarısında İslâm’ı ve milliyetçiliği yeniden ele alıp değerlendirenler arasında önemli bir yeri bulunan Erol Güngör, bir tarafıyla Ziya Gökalp ve Mehmet İzzet’le başlayıp Mümtaz Turhan’la devam eden Türk sosyoloji mektebinin önemli bir halkasını teşkil ederken diğer taraftan İslâm’ın ve milliyetçiliğin ilgiyle takip edilen bir yorumcusu olmuştur.

Din, kültür, medeniyet, milliyet gibi birçok düşünür ve yazarın parça parça ele aldığı konulara Güngör sistematik, kategorik, hatta didaktik bir yön vermiştir.

Erol Güngör eserlerinde nakillerden çok birinci kaynaklara, tercümesi yapılmış eserlerde bile orijinal metinlere başvurmuştur. Yazılarının ikna edici oluşunun sebeplerinin başında, ele aldığı her konuda metot olarak önce o fikri veya insanı anlamak, öncekilerle veya başka fikirlerle kıyaslamak daha sonra da tahlil ve terkip etmek gibi açık ve güvenilir bir yol tutması gelir. Kendisinin taraftarı olduğu dünya görüşünün mensuplarını da eleştirmesi inandırıcılığını destekler.

Erol Güngör düşüncesinde “milliyetçilik” kavramı önemli bir yere sahiptir

Erol Güngör; milliyetçiliği bir halkçılık meselesi olarak ele alır ve milli kültürün modern imkanlarla geliştirilmesi olarak tarif eder. Ona göre milliyetçilik kavramı halk içinde yaşamakta olan temel kültür unsurlarına dayanmalıdır. Demokrasi ve sosyal adalet milliyetçiliğin ayrılmaz birer parçasıdır.

Yine ona göre “Milliyetçilik”; milli kültürü bizzat bir medeniyet kaynağı haline getirmek ve cemiyeti soysuz değişmelerin açık pazar yeri halinden kurtarma hareketi ve bir medeniyet davasıdır. 

Erol Güngör tarih konusunda da kafa yormuş bir münevverdir. O Türk tarihini devamlılık esasına göre ele alır. Erol Güngör’e göre Türk milletini anlamanın yolu Osmanlı Devleti’ni anlamaktan geçer. Tarih öğretimindeki prensip eski çağlardan bugüne gelmek değil, bugünden eski çağlara gitmektir; yani okutulan şey mutlaka bizim yaşadığımız hayatla, bugünkü problemlerimizle irtibatlı hale getirilmelidir.

Tarih meselesinde yapılacak iş sübjektifin yerine objektifi hakim kılmak değil; sübjektif yorumların bir kısmına imkan verip bir kısmını engellemeyi kaldırmak olmalıdır.

Erol Güngör, “İslâm Düşüncesi” çerçevesinde de düşüncelerini ortaya koymuş bir düşünürdür.

“İslâm Düşüncesi” terkibini; “İslâm dünyasındaki düşünce” veya “Müslümanların düşüncesi” şeklinde anlamak gerektiğini ifade eden Erol Güngör; Gazzâlî’den sonra İslâm Dünyası’nda fikrî bir tembellik hakim olduğuna dair görüşlere katılmaz.

Erol Güngör’e göre; Müslümanları bugün en çok düşündürmesi gereken şey on birinci yüzyıla bağlanmak değil bugüne ayak uydurmaktır. 

İslâm düşüncesinin gelişmesi her şeyden önce İslâm dünyasına kaybolan benliğini kazandıracaktır.  Dünyayı başkalarının gözlüğüyle görmekten kurtarmanın yolu bundan sonraki gelişmeler için sağlam bir zemin hazırlanılmasına bağlıdır. 

Münevver olmak, aydın olmak üzerinde de düşünen, kafa yoran Erol Güngör, aydın olmayı bir çeşit meslek gibi görür, meslek olarak değerlendirir. Güngör’e göre her mesleğin nasıl kendine göre kaideleri, mükemmellik ölçüleri, namus ve haysiyeti varsa aydın olmanın yani münevverliğin de meslek nizamı ve ahlakı vardır. Herhangi bir mesleğe ait bir ustanın yapacağı yanlış, yanlış yaptığı yerle sınırlıdır. Ama bir yazarın, bir münevverin zihinleri yanlış yola sevk etmesinin vereceği zararın hesabı yapılamaz.

Aydınlar tek bir aileye değil bütün insanlara hitab eden kimselerdir. Erol Güngör, meslekler arasında bir sosyal sorumluluk sıralaması yapılacak olursa aydınları baş taraflarda bir yere koymak gerektiğini ifade eder.

Erol Güngör kitap, makale, deneme, ansiklopedi maddesi ve tercüme şeklinde yayınlanan birçok eser vermiştir. Biz bunlardan sadece telif ve tercüme eserleri hakkında bilgi vermeye çalışacağız. 

A) Telif Eserleri. 

“Türkiye’de Misyoner Faaliyetleri, Türk Kültürü ve  Milliyetçilik,  Kültür Değişmesi ve Milliyetçilik,   İslâm’ın Bugünkü Meseleleri,  İslâm Tasavvufunun Meseleleri,   Dünden Bugünden Tarih-Kültür-Milliyetçilik,  Tarihte Türkler,  Sosyal Meseleler ve Aydınlar,   Değerler Psikolojisi, Ahlâk Psikolojisi ve Sosyal Ahlâk” isimli çalışmalarıdır.

B) Tercüme eserleri

“Sosyal Psikoloji, Nazariye ve Problemler, İktisadî Gelişmenin Merhaleleri, Yirminci Asrın Manası, Sanayileşmenin Kültür Temelleri, Sınıf Mücadelesi, Batı Düşüncesindeki Büyük Değişme, Dünyayı Değiştiren Kitaplar” isimli eserleridir.

Kendisini rahmetle anıyoruz.

Kaynaklar:

1- Selçuk.edu.tr,

2- Şeyma GÜNGÖR, TDV İslam Ansiklopedisi, Erol Güngör Maddesi,

3- islamdüşünceatlası.org,

4- Erol Güngör, Sosyal Meseleler ve Aydınlar.

5- http://www.youtube.com/@metinuygun713

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberpoligon.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.